Bu yazı Romy Jaster ve David Lanius’un “Die Wahrheit schafft sich ab: Wie Fake News Politik machen. [Was bedeutet das alles?]” adlı kitabından çevrilmiştir.
Sahte Haber Nedir?
Sahte haberin ne olduğunu anlayabilmek için, öncelikle haberin ne olduğunu açıklığa kavuşturmamız gerekir. İngilizce kullanımını takiben (News) haberlerin üç özelliği vardır:
- Tipik olarak yeni olan olaylar hakkındaki raporlardır
- Bu haberler kamusaldır (ya da kamunun bir kısmını ilgilendirir)
- Haberler geleneksel veya sosyal medya araçları üzerinden yayılır
Örneğin komşuma Amerikan seçim kampanyası üzerindeki Rus etkisi hakkında kanıtlar içeren bazı dokümanlara sahip olduğumu söylediğimde mantıken bu bir haber değildir. Sonuçta haberim kamunun (ya da kamunun bir kısmının) dikkatini üzerine çekmez. Fakat aynı iddiada bulunduğum bir blog yazarsam, işte o zaman yaptığım şeyin haberle bir alakası olur. Bu noktada yazdıklarımı birinin okuyup okumaması bile önemli değildir.
Haber kavramı [Sahte Haber bileşeninin bir ögesi] yeterince açık hale geldi. İşler kendimize ”Sahte haber nedir?” diye sorduğumuzda ilginçleşmeye başlıyor. Kavram sıklıkla yanlış bilgilendirilmenin bir çeşidi olarak anlaşılıyor, yani kısaca ”doğru olmayan haberler” olarak. Brexit otobüsündeki sayıları, Hillary Clinton’ın çocuk seks zincirine katılımı hakkındaki Pizzagate komplosunu ya da Merkel’in Tagesschau’yu sansürlediği hakkındaki haberleri hatırlayalım. Bunların hepsi sahte raporlamalarla ilgilidir. Her ne kadar ilk bakışta sahte haber ve sahte raporlama arasındaki bağlantı çok sıkı görünse de, sahte haberler (Fake News) her zaman yanlış değildir.
Doğrunun Eksikliği: Yanlış ve Aldatıcı Haberler
Hakikatte sahte haberler (fake news) bize gerçekliğin doğru olmayan bir imgesini gösterir. Yine de, bu sahte haberlerin kesin şekilde yanlış olacağı anlamına gelmez. Sıklıkla sadece aldatıcıdırlar: Yani bir şey öyle ifade edilir ki, aktarılan doğru bilgelere ek olarak bununla birlikte doğru olmayan bilgiler de iletilmiş olur.
İyi bir aldatıcı haber örneği olarak Amerikan online haber portalı Breitbart’ın 2017 Ocağında yaptığı bir haber verilebilir. Habere göre yılbaşı akşamı ağırlıklı olarak müslüman ”ayak takımından” oluşan bir grup genç, Dortmund’da bir ayaklanma çıkarıp Almanya’nın en eski kilisesini ateşe vermiştir.
Aslında bahsi geçen kilise Almanya’nın en eski kilisesi değil, fakat bu haber tamamen yanlış da değil. Gerçekten bir yangın çıkmıştır. Ağırlıklı olarak müslüman gençlerden oluşan bir grup yılbaşı akşamı kutlama yapmak için havai fişek atmışlardı. Fişeklerden biri kilisenin iskelesindeki ağa takılmış, ateş almış ve böylece bir yangın başlamıştı.
Bu grubun kiliseyi ateşe verdiği de yalan değil. Buna karşın bu bağlamda kritik nokta budur, rapor yanıltıcıdır. Kelimelerin seçimi ile her çeşit şey yanlış iletilebilir. Mesela bu haber, “yangının bilinçli olarak çıkarıldığı, bu yangının iskele ve ağların değil kilise binasının yanmasına sebep olduğu ve hatrı sayılır büyüklükte bir yangın olduğu” şeklinde yorumlanabilir. Bunlardan hiçbiri gerçek değildir. Haber böylelikle gerçekliğin doğru olmayan bir resmini, herhangi bir yalan haber vermeden yalnızca yanlış bir aktarımla çizer.
Aldatıcı sahte haberler denizde kum gibidir.
Mülteci kitlelerinin Birleşik Krallık’a akın ettiği önermesini içeren Brexit Kampanya posterini hatırlayalım. Bu söylem, kelimesi kelimesine postere yerleştirilmemişti. Tabii ki “Take back control of our borders (Sınırlarımızın kontrolünü geri alın)” sloganıyla posterin vermek istediği mesaj arasındaki bağlantı açıkça görülüyor. Başka bir örnek ise Trump’ın önceki gece İsveç’te gerçekleşen bir terör saldırısı hakkındaki önermeyi içeren konuşmadır: “Dün gece İsveç’te gerçekleşen olaya bakalım. İsveç, kimin aklına gelirdi?”
Trump burada yanlış herhangi bir şey söylemiyor, hiçbir şekilde bir terör saldırısından bahsetmiyor. Ancak konuşmasının bağlamı bir terör saldırısını işaret ediyor ve böylece anlayışı saptırıyor. Çünkü İsveç’te bir terör saldırısı gerçekleşmemişti, açıkçası o gece İsveç’te kayda değer hiçbir şey olmamıştı.
Bu örnekler bize gösteriyor ki, sahte haberler kesin olarak yanlış olmak zorunda değildir. Doğru fakat yanıltıcı mesajlar da sahte haberler olabilirler. Tüm sahte haber vakalarını birbirine bağlayan yanlış olmaları değil, gerçekliğin doğru olmayan birer imgesini göstermeleridir.
Hakikatin Eksikliği: Yalan ve Zırva
Sahte haberler aynı zamanda salt yanlış ve yanıltıcı haberler midir? Maalesef o kadar basit değil. Bunun ötesinde sahte haberler ile yayılan tutumu da dikkate almalıyız. Sahte haberler, aynı zamanda taşıyıcılarının gerçeklik ile sorunlu bir ilişkisi olması olgusuyla da karakterize edilir.
Politikacı kitlesini kandırmak ister. Donald Trump avukatı Michael Cohen aracılığıyla porno aktristi Stormy Daniels’a yapılan ödemeler hakkında hiçbir şey bilmediğini iddia ettiğinde, bunu sadece yanlış olarak değil, aynı zamanda halkı kandırma isteği olarak yorumlarız. Trump, ödemeyi biliyordu, Cohen’in onu ve seçim kampanyasını olumsuz manşetlerden korumak için neler yaptığını biliyordu, Trump Organization’ın ödemeyi iade ettiğini biliyordu. Sahte haberler genellikle basbayağı yalandır.
Ancak her zaman değil. Bazen sahte haber yayıcıları için haberin doğruluğu ya da yanlışlığı önemsizdir. Onlar için halkı bilgilendirmek ya da kandırmak arasında fark yoktur, çünkü yaptıkları şey bir amaç taşımaz. Filozof Harry Frankfurt, bu zırvalar hakkında çalışıyor. Frankfurt’a göre kasıtlı aldatmacalar, gerçeğe yönelmeyi gerektirirken (sonuç olarak , bilinçli bir şekilde gerçeklerden sapan bir şey talep ediyorsunuz) zırva ise böyle bir şey gerektirmez. Zırvalayan kişi bir realiteyi doğru şekilde kopyalayıp kopyalamadığını umursamaz. O iddialarını doğru ya da yanlış oluşundan bağımsız şekilde yalnızca amacına ulaşmak niyetiyle ortaya iddialar atar.
İnsanlar çeşitli sebeplerden dolayı zırvalar: başkalarını etkilemek için, dinleyicilerini eğlendirmek için, konuşmaların duraksamasından kaçınmak için. Politika sahnesinde ise zırva alışılagelmiş bir fenomendir (özellikle de Trump döneminde). Frankfurt’a göre Trump, bir zırvacıya iyi bir örnektir. Trump’ın dünyadaki en iyi hafızaya sahip olduğu iddiasını, Frankfurt direkt olarak şu sözlerle betimler: ”Alay edercesine samimi bir zırva”.
Trump neden zırvalıyor? Bunun hakkında yalnızca tahmin yürütülebilir. Destekçilerini eğlendirmek ve onlardan oy almak için mi? Kendisini güçlü bir adam olarak tanıtmak için mi? Dengesiz ifadeleriyle ne kadar ileri gidebileceğini göstermek için mi? Yoksa provokasyonlarla kendinden yana bir söylem oluşturmak için mi? Belki de bunların hepsi?
Diğer durumlarda, ilk bakışta neden zırvalandığı açıktır. Bazen bununla amaçlanan tek şey para kazanmaktır ve insanlar bu yüzden zırvalar. Sahte haberler için de durum çok farklı değildir. Denklem basittir: Sansasyonel ve duygusal haberler daha fazla dikkat çeker. Daha fazla ilgi daha fazla tıklanma getirir. Daha fazla tıklanma ise daha fazla reklam geliri getirir. Yani sansasyonel ve duygusal haberler daha çok kazandırır. Haberin doğru veya yanlış olmasının bu denklemde yeri yoktur.
Makedonya’daki küçük bir köy olan Köprülü(Veles)’yü hatırlayalım. Orada olduğu gibi bir çok Doğu Avrupa ülkesi 2016’daki Amerikan seçim kampanyası sırasında muntazam bir Sahte Haber endüstrisi inşa ettiler, bu endüstri sayesinde on binlerce dolar kazanıldı. Bu endüstrinin tek mahsulü sahte haberdi.
İşleri basında duyulduktan sonra bazıları röportajlar verdi. Çok başarılı bir sahte haber üreticisi olan Dimitri, muhabirlerin aylık reklam gelirlerinin 8000 dolar civarında olduğunu belirtmişti. Para Google ve diğer internet sitelerinden geliyordu. Diğer haber sitelerinin çok daha az tıklanıyor olmaları Dimitri’yi hiç şaşırtmamıştı: “Onlar yalan söyleyemez.”
Bu röportajlardan anlıyoruz ki, Makedonyalıların kimseyi kandırmak gibi bir amacı yoktu. Tam tersine söylediklerinin doğru veya yanlış olması onların umurlarında değildi. Onların amacı olabildiğince fazla kazanç elde etmekti.
Sahte Haberler: Checklist
Sahte haberler, iki bakımdan sorunlu izahatlardır. İlk olarak ya yanlış ya da aldatıcıdırlar. İkinci olarak ise sahte haberleri yayan kişiler ya bir aldatma isteği taşırlar ya da iddialarının gerçeğe uygunluğunu umursamazlar. Sahte haberler aynı zamanda iki konuda eksiği vardır.
- Doğrunun Eksikliği (A): Sahte haberler gerçeğin doğru olmayan bir resmini gösterirler.
- Hakikatin Eksikliği (B): Sahte haberler, gerçeği pek de ciddiye almayan kimseler tarafından yayılır.
SAHTE HABERLER: CHECKLIST
A: Doğrunun Eksikliği
Haber gerçeği doğru olmayan bir şekilde yansıtıyor çünkü….
º…Haber yanlış
º…Haber aldatıcı
B: Hakikatin Eksikliği
Haberi yayan kişi için hakikat önemli değil çünkü…
º…Kandırmayı amaçlıyor
º…Doğruluk onun için önemsiz
Tüm bunlar yukarıdaki listede açıkça görülebilir. Bir haberin Sahte Haber (Fake News) olarak adlandırılabilmesi için yukarıda duran seçeneklerden en az birine uyması gerekir.
Sahte Haber Sizlersiniz!
Şimdi şöyle düşünüyor olabilirsiniz, iyi güzel ama bu liste biraz saf bir bakış açısı taşımıyor mu? Sahte haberler, karşı tarafın haberlerini uygun bulmayan taraftarlarca aynı zamanda hakaret aracı olarak kullanılamaz mı?
Seçim kampanyasından önce düzenlediği basın konferansında CNN’in kendisine karşı sergilediği negatif tutum hakkında CNN muhabiri Jim Acosta ile girdiği laf dalaşında Trump, Acosta’ya “Sahte haber sizsiniz!” diye bağırmıştı. Böylece sahte haber kavramı ünlü oldu. O zamandan beri sağ da sol da karşı tarafı sahte haber yaymakla suçluyor. Birçok politikacı, gazeteci ve bilim insanı bu yüzden sahte haber olgusunu kullanışsız buluyor.
Sahte haber bir saldırı kavramı haline geldiğinde, tanımlayıcı bir işlevi kalmıyor. Bu durumda o yalnızca egemen söylemin politika yapmak için kullandığı bir silah halini alıyor, gerçekle ilgili herhangi bir amaç taşımıyor. Böyle olunca da tüm check-listeler önemli olan noktayı kaçırıyor.
İlk bakışta kulağa mantıklı geliyor. Fakat daha sonra hakaret ve açıklamaların da birbirleriyle çatışabileceğini anlıyoruz. Bunun nedeni bu suçlamaların kimsenin kendi için kullanılmasını istemediği ifadeleri içermesidir, bu ifadeler başkalarını karalayacak değerlendirmeler içerir.
Birçok kavram şöyle çalışır: Heike’yi ırkçı ya da Paul’ü katil olarak adlandırırsak bu bir tanım olduğu gibi aynı zamanda bir değerdir. Bir yandan tüm dünyaya tanımımızın doğru olup olmadığı kanıtlayabiliriz. Paul gerçekten birini öldürmüş müydü? Diğer yandan ise şu açıktır ki, birini katil olarak tanımlamak ahlaki açıdan doğal değildir.
Sahte haber kavramı için de durum böyledir. Bir insan bir haberi sahte olarak tanımladığında aynı anda bu haberin kaynağı kişiye karşı da bir tutum ortaya koyar. Sahte haberlerin kandırma amacı güden ya da gerçekliğin ne olduğunu umursamayan insanlar tarafından yayıldığını biliyoruz. Çoğu insan bu tip bir tutumu kınar. Bir haberin sahte olduğunu söylemek aynı zamanda şunu demektir: ”Bunu yayımlayan insan, yalancıdır.” Checklist için bunun anlamı şudur, yalnızca saf bir çaba olmaktan öte, bir insanın “Bu sahte bir haber!” diyecek noktaya nasıl geldiğini anlamamıza yardımcı olur.
Acaba durum Trump’ın “Sahte haber sizsiniz!” çıkışı için nasıl yorumlanabilir? Sonuçta burada bütün bir medya organizasyonu, yalnızca bir haber değil, sahte haber olarak tanımlanıyor. Checklisti burada da kâr getirecek şekilde kullanabiliriz. Bir medya organizasyonunu sahte olarak tanımladığımızda oradaki insanların doğruluğu kısıtladığı ve sürekli yanlış ya da aldatıcı raporlar yayımladığını söylemiş oluruz. Bu Trump’ın CNN‘e yönlendirdiği ”Sahte haber sizsiniz!” suçlamasının ölçütüdür.
[…]
Yazardan Not:
- Sahte haberleri propaganda olarak tanımlamak ayrıca doğru değildir. Propagandanın her zaman bir amacı varken sahte haberler her zaman bir amaç taşımaz.
Bu metin Die Wahrheit schafft sich ab: Wie Fake News Politik machen. [Was bedeutet das alles?] (Reclams Universal-Bibliothek, 2019) adlı kitabın 25.-35. sayfaları arasındaki ikinci bölümden alınmıştır.