Interculturalist Kimdir? - Tan Öztopçu | MİK Portal
0

Interculturalist kelimesini incelediğimiz zaman İngilizcede iki farklı kültürün ilişkisini tanımlayan intercultural (kültürlerarası) sıfatı ile İngilizcede sonuna getirildiği isimlere “o şey ile ilgilenen, uğraşan” anlamını veren -ist ekinden meydana geldiğini görürüz. Yani, interculturalist kültürlerarasılıkla ilgilenen ve bu alanda çalışan kişileri tanımlamaktadır.

Peki, kültürlerarasılık nedir? Kültürlerarası olarak nitelenen şey(ler) nedir? “Interculturalist”in çalışma alanları nelerdir? Bunları anlamak için önce Herder’in kültür kavramı, daha sonra ise çokkültürlülük kavramı incelenmelidir.

Herder’in Kültür Kavramı

En geniş anlamıyla insanın meydana getirdiği her şeyi ifade eden “kültür” kelimesi, Latince “işleme, bakım, tarım” anlamlarına gelen ve yine Latince “bakmak, işlemek, yetiştirmek” anlamına gelen colere kökünden türeyen cultura kelimesinden gelir. 

Başlangıçta belirli ve özel faaliyet alanlarıyla ilgili olarak kullanılan kelime ilk kez 17. yüzyılda Alman filozof ve hukukçu Samuel von Pufendorf tarafından insanı hayvandan ayıran tüm insani yaşam biçimlerini tanımlamak için kullanılmış ve böylece bir halkın, bir toplumun veya bir ulusun tüm faaliyetlerini kapsayan bir kavrama dönüşmüştür.

Yaklaşık yüzyıl sonra Alman filozof Johann Gottfried Herder, kültürü kendine has, belirgin ve ayırt edici özellikleri bulunan, bu özellikleriyle diğerlerinden ayrılan, diğerlerine temas etmeyen, daha doğrusu temas etmemesi ve homojen olması gereken kürecikler olarak tasavvur etmiştir.

Çokkültürlülük

Herder’in saflığı merkeze alan izole kültür anlayışının aksine çokkültürlülük farklılığı merkeze alır. Kendine has, belirgin ve ayırt edici özellikleri bulunan farklı kültürler aynı ortamda bir arada var olmaktadır. Fakat bu bir aradalık kültürlerin homojenliğini ortadan kaldırmamaktadır. Kültürler bir arada var olsalar bile birbirlerinin farklılıklarını görmezden gelip aralarına sınır çekebilmektedir. Yani, heterojen bir ortamda homojen yapıdadırlar. Bu yönüyle çokkültürlülük, sadece farklı kültürlerin aynı ortamda bir arada olmasını tanımlar. Ancak bu durum farklı kültürler arasındaki etkileşimi kaçınılmaz kılarak beraberinde kültürlerarasılığı da getirir. Bu bağlamda, çokkültürlülük kavramı kültürlerarasılığın öncüsü ve koşulu olarak görülebilir. Fakat çokkültürlülük perspektifinde kültürlerarasılığın kapsamına giren farklı kültürlerin etkileşimi ön plana çıkmaz.

Kültürlerarasılık Nedir? Nerelerde Karşımıza Çıkar?

Kültürlerarasılık ise kendine has belirgin ve ayırt edici özellikleri bulunan farklı kültürler arasındaki karşılıklı etkileşimi merkeze alır. Farklılıklar görmezden gelinmez, kabul edilir. Bu yönüyle de çokkültürlülükten ayrılır. Farklılıklar karşılıklı etkileşim ile anlaşılmaya çalışılır ki bu da beraberinde karşılıklı bir değişimi ve dönüşümü getirir. 

Peki, beraberinde karşılıklı değişim ve dönüşümü getiren bu karşılıklı etkileşim için önce ne olması gerekir? İletişim.

Kültürlerarası İletişim

Mantaliteleri farklı kültürler tarafından şekillendirilmiş bireylerin veya grupların, karşılıklı sözlü ya da sözsüz belirli işaretler (örneğin dilin sözlü ya da yazılı kullanımı, jest, mimik) aracılığıyla duygu ve düşüncelerini paylaşmasıyla kültürlerarası iletişim meydana gelir. Kültürlerarası iletişimde iletişim, bütün araçları ve boyutlarıyla kültürel anlamlar dikkate alınarak bağlamsallaştırılır. Bu bağlamda alıcı yani iletiyi gönderen, kodlayan ve verici yani iletiyi alan, deşifre eden, kendi kültürlerinin bağlamının dışına çıkmak ve diğerinin alanına girmek zorunda kalır. Bu da kültürlerarası iletişim sürecine duruma özgü iletişim ve davranış kurallarının uyarlanması ve uygulanmasının ortaya çıkmasıyla kendine özgü etkileşimsel bir dinamik katar.

Kültürlerarası iletişim sürecinde alıcı ve verici arasında iletide farklılıklar gösteren varsayımlar, bilgi birikimleri, değerler ile düşünce ve davranış biçimleri varsa yanlış anlamlandırmalar ve yanlış yorumlamalar ortaya çıkma tehlikesi vardır. Bu durum kültürlerarası iletişim sürecini daha karmaşık hâle getirebilir ve yanlış anlamalara (critical incidents) yol açabilir.

Etkili kültürlerarası iletişim için yabancı dil bilgisi, farklı kültürlerden gelenler arasında anlaşılmayı ve yorumlamayı mümkün kıldığı ve önemli ölçüde şekil verdiği için olmazsa olmazdır. Kültürlerarası iletişim, taraflardan biri diğerinin ana diline hâkim değilse ikisinin de yabancı dili (çoğunlukla İngilizce) üzerinden gerçekleşir. Örneğin uluslararası şirketlerin hemen hemen hepsinde aynı ortamda bulunan çalışanlar farklı ülkelerden gelip farklı ana dillere sahip oldukları için o iş ortamında İngilizce hâkimdir. 

Etkili kültürlerarası iletişimin olmazsa olmaz bir başka etkeni ise kültürlerarası yeterliktir.

Kültürlerarası Yeterlik

Kültürlerarası yeterlik, bir kişinin farklı bir kültürün değerlerini, düşünce biçimini, kurallarını ve davranış kalıplarını anlayıp özümseyerek kültürlerarası etkileşim durumlarında kendini açık ve anlaşılır biçimde ifade edebilmesi, iletişimde kültürel bağlama duyarlı, yapıcı ve etkili bir biçimde hâkim olabilme becerisi geliştirerek farklı kültürlerden kişilerle uygun ve etkili biçimde etkileşim kurabilmesi anlamına gelir. Kültürlerarası yeterlik, hem gündelik yaşamda hem de mesleki hedeflere ulaşma sürecinde kültürlerarası bağlamda doğru ve etkili etkileşimi mümkün kılar.

Dikkat edilmesi gereken bir nokta da kültürlerarası yeterliğin tek başına mesleki veya yabancı dil bilgisindeki eksiklikleri telafi edemeyeceğidir. Öte yandan mesleki bilgiye veya iyi derecede yabancı dil becerilerine sahip kişiler kültürlerarası yeterliğe hiç sahip olmamaları veya çok az sahip olmaları durumunda kültürlerarası iletişim süreçlerinde başarısız olabilirler. 

Kültürlerarası İletişime Neden İhtiyaç Duyulur?

Çeşitlilik. Günümüzde her ne kadar küreselleşme beraberinde tek tipleşmeyi getirse de (gökdelenler, karton bardaklar, kot pantolon, hamburger, pop müzik…) kültürlerin kendine has özelliklerini ortadan kaldırmayı hâlâ başaramamış, bilakis onları daha da görünür kılmıştır. Bu duruma örnek olarak çağdaş toplumsal, siyasi ve ekonomik sistemlerde hem küresel hem de yerel unsurları birleştiren küyerelleşme olgusunu verebiliriz.

548072DB 2116 435A 9D09 5399D2247C08 | Kültürlerarasılık Üzerine: Interculturalist Kimdir?

Küreselleşmenin alametlerinden karton bardak

93227FA6 451B 450F B2FB D5C0853E4174 | Kültürlerarasılık Üzerine: Interculturalist Kimdir?

Küyerelleşmeye örnek: Küresel fenomen karton bardak, küresel bir kahve zinciri tarafından Orta Doğu’da Ramazan ayına özel motiflerle süslenerek satışa sunuluyor.

İş dünyasının küreselleşmesiyle birlikte farklı ülkelerde faaliyet gösteren uluslararası şirketler için çeşitli kültürel ortamlarda etkili bir şekilde faaliyet gösterebilmek her zamankinden daha önemli hâle gelmiştir. Farklı ülkelere gönderilen personelin uyum sağlaması, iş ortamında farklı kültürlerden gelen çalışanlarla uyumlu bir ortam oluşturulması ve farklı ülkelerdeki iş ortaklarıyla etkili iletişim kurulabilmesi, tüm bu süreçlerin başarılı bir şekilde yönetilebilmesi için kültürlerarası bir bakış açısını gerektirmiştir.

913900EA FED9 4960 BF1E 40837166365D 1 | Kültürlerarasılık Üzerine: Interculturalist Kimdir?

 

 

Bu nedenle son yıllarda kültürlerarası iletişim alanındaki araştırmalar ve buna yönelik farklı yaklaşımlar, global serbest pazarın kalbi olarak tanımlayabileceğimiz ABD başta olmak üzere dünya çapında artan bir önem ve dinamik bir gelişme göstermiştir. 1990’lı yıllardan itibaren kültürlerarası iletişim alanında ortaya koyulan araştırmaların niceliğinin artmasıyla birlikte bu alan iş dünyasına yönelik eğitim veren üniversiteler açısından bir ilgi odağı hâline gelmiştir. 

Bir Disiplin Olarak Kültürlerarası İletişim

Kültürlerarası iletişim araştırmalarının öne çıkmasıyla bu alanın bir bilim dalı sayılıp sayılamayacağına dair karşıt görüşler ortaya çıkmıştır. Kültürlerarası iletişimin araştırmadan çok uygulama odaklı olduğu ve bu yüzden bir disiplin olarak değil bir alan olarak tanımlanabileceğini öne süren kuramcılar olsa da kültürlerarası iletişimin araştırma alanının disiplinlerarası yapısı konusunda fikir birliği vardır. Bununla birlikte bu alanın hâlâ bir bilim dalının kurumsallaşma biçimlerinden yoksun olduğu anlayışı son yıllarda yerini bu koşulların yerine getirildiği ve kültürlerarası iletişimin tereddütsüz biçimde bir disiplin olduğu görüşüne bırakmıştır.

Kültürlerarası iletişim üzerine yapılan ilk çalışmalar, kültürü tanımlanabilir bir şey olarak araştırmaya başlamıştır. Bu şekilde farklı kültürler arasında ayrım yapılabilmesi ve birbirleriyle karşılaştırılabilmesi hedeflenmiştir. Güncel çalışmalar da bu temel anlayış üzerine inşa edilseler de kültürü yapılandırmacı bir bakış açısından ele almaktadırlar. Bu görüş, neyin “kültürel” olarak tanımlanabileceğiyle değil, kültürel olanın nasıl ortaya çıktığıyla ilgilenir. İnsanlar, etkileşimlerinde kültürel farklılıkları önce yaratır, bunlar arasında pazarlık yapar ve gerekirse farklı şekillerde eyleme geçirirler.

Kültürlerarası İletişim Alanındaki Öncü Çalışmalar

Amerikalı kültür antropoloğu Edward T. Hall, kültürlerarası araştırmaların öncülerinden biri olarak kabul edilmektedir. Hall, diğer bilim insanlarından farklı olarak kültürlerarası bakış açısını anlaşılır bir düzeye getirmiştir. 

Hall, farklı toplumlardan bireylerin etkileşiminde kafa karışıklığına ve yanlış anlamalara yol açabileceği için kültürün saklı kalan ve görünmeyen yönleriyle ilgilenmektedir. Hall’a göre karışıklık ve düzensizliğe yol açabilecek kültürel gizemlerin arkasında anlaşılır bir sistem yatmaktadır. Buradan hareketle Hall, toplumsal normları ve kültürel kodları tanımlamaya yarayan, karmaşıklığı azaltarak bir toplumu daha iyi anlamayı sağlayan evrensel kategoriler oluşturur. Bunun için de çok yöntemli olarak tanımlanabilen etnografik ve niteliksel bir yaklaşım izlemiştir. Kültürü bir bütün olarak anlayan Hall, basın ve medya, iş davranışları ve şirket organizasyonları özelinde medya, mekânlar ve kurumlardaki çeşitli kültürel görünümleri incelemektedir. Burada toplumdan topluma farklılık gösteren insan davranışları ortaya çıkmaktadır.

Hall’ın Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’da yaklaşık kırk yıl süren araştırmaları, bilginin nasıl işlendiği, zamanın nasıl yönetildiği ve gücün merkezî mi yoksa dağınık bir biçimde mi dağıtıldığı gibi temel davranışların ortaya çıktığı kültürel durumlara odaklanmaktadır. Veri toplama sürecinde, gözlemlerin yanı sıra farklı sosyal sınıflardan ve meslek gruplarından (yazarlar, eğitimciler, sanatçılar ve yöneticiler) bireylerle yapılandırılmamış, ayrıntılı görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Aynı zamanda “Kuyruklar nasıl oluşur? Hangi biçimdedir? Kültürel bağlama bağlı olarak insanlar halka açık ve hâlihazırda bir kişi tarafından işgal edilmiş bir park bankına ne kadar yakın oturur? Şirketlerdeki ofislerin tasarımı nasıldır?” türünden sorulara yanıt bulmak amacıyla, Hall farklı ülkelerde insanların mekân içerisindeki davranışlarını filme almıştır.

8834E487 70E8 475B 86E8 C526D7F7F212 1 201 a | Kültürlerarasılık Üzerine: Interculturalist Kimdir?

Kültürlerarası araştırmaların öncülerinden biri olarak kabul edilen Amerikalı kültür antropoloğu Edward T. Hall

Hall, uygulamayı ve araştırmaları büyük ölçüde etkileyen kültürel boyutlar oluşturmuş ve geliştirmiştir. Nitel metodolojisi bilimsel açıdan tartışmalı olsa da, bulguları hem ilgi çekici bulunmakta hem de günümüzde kültürlerarası iletişim alanında uzmanlar tarafından kabul edilmekle kalmayıp ampirik çalışmalarla da doğrulanmaktadır. 

Hall tarafından saptanan kültürel boyutlar, mekân, zaman ve bağlam ekseninde üç temel kategoride toplanır. Bunlardan proksemik, bireylerin kültüre özgü mekân kullanımlarını inceler. Bu boyut, kültürün mekânın yapılandırılması ve kullanımı üzerindeki etkilerini değerlendirir. Örneğin kişilerarası mesafe ya da evlerin ve şehirlerin kültüre özgü düzeni bu bağlamda ele alınır. Bu yaklaşıma göre, bireylerin hangi kültürde sosyalleştikleri, diğer insanlarla kurdukları etkileşimlerde tercih ettikleri fiziksel mesafeyi (özel, kişisel, sosyal, kamusal) doğrudan etkiler.

Örneğin kişisel alanın geniş olduğu kültürlerde insanlar arası fiziksel mesafe önemliyken yakın temas rahatsız edici olabilir. Bu durum Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika toplumlarında gözlemlenir. Buna karşılık kişisel alanın dar olduğu kültürlerde fiziksel yakınlık samimiyetin bir göstergesidir ve temas normal kabul edilir. Bu durum da Akdeniz ve Latin Amerika toplumlarında görülür.

Zaman ekseninde yer alan kategori, monokronik ve polikronik biçiminde ikiye ayrılır. Monokronik, zamanın doğrusal bir sistem olarak algılandığı, bir noktadan diğerine aktığı ve genellikle bağımsız küçük birimlere bölündüğü bir anlayışı temsil eder. Bu tür kültürlerde görevlerin zamanında yerine getirilmesi, konsantrasyon ve planlı çalışma ön plandadır. İnsanlar zamanı düzenleyici bir sistem olarak görür, ajanda tutar ve dakik olmaya özen gösterir. Buna karşılık polikronik anlayışta zaman, doğrusal değil döngüsel bir biçimde algılanır. Aynı anda farklı önceliklere sahip görevler yürütülebilir. Bu kültürlerde öngörülemeyen kesintiler yaygındır ve doğaçlamaya yer vardır. Randevulara geç kalmak ya da son anda iptal etmek olağan karşılanır ve bu durum saygısızlık olarak değerlendirilmez. Kişilerarası ilişkiler sabit çalışma programlarından daha önceliklidir. Aileye, arkadaşlara ve çalışma arkadaşlarına daha fazla zaman ayrılırken özel hayat ile iş hayatı arasındaki sınır monokronik kültürlerdeki kadar net değildir. Örneğin Almanya monokronik kültürün hâkim olduğu bir topluma sahipken Latin Amerika toplumları polikronik kültürle şekillenmiştir.

Bağlam ile ilgili kategori bilginin iletilme biçimiyle ilgilidir. Kültürler bu açıdan düşük bağlamlı ve yüksek bağlamlı olarak ikiye ayrılır. Düşük bağlamlı kültürlerde önemli bilgiler açık ve doğrudan sözel iletişimle aktarılır. Dinleyicinin mesajı anlayabilmesi için yalnızca söylenenlere odaklanması yeterlidir. Bu tür kültürler daha çok Almanya, İsviçre ve İskandinav toplumlarında görülür. Yüksek bağlamlı kültürlerde ise iletişimin büyük bölümü sözsüz işaretler, atmosfer, jest ve mimik gibi ögelerle gerçekleşir. Mesajı anlamak için tüm iletişim bağlamının dikkate alınması gerekir. Bu tür kültürler ise daha çok Japonya, Arap ülkeleri ve Latin Amerika toplumlarında görülür. 

Kültürlerarası araştırmaların öncülerinden biri olarak kabul edilen bir diğer isim de Hollandalı sosyal psikolog Geert Hofstede’dir. Hofstede’nin 1980 yılında yayımlanan Culture’s Consequences: International Differences in Work-Related Values adlı çığır açıcı eseri uluslararası karşılaştırmalı yönetim araştırmalarının dünyadaki en tanınmış eseri olup kültürel farklılıklara duyarlılığın artmasına ve yönetimde kültürel özelliklerin dikkate alınmasına yol açmıştır.

EBFEF6B8 1F5B 4D17 A29C 4872228BBBBD | Kültürlerarasılık Üzerine: Interculturalist Kimdir?

Hofstede’nin çığır açıcı eseri Culture’s Consequences: International Differences in Work-Related Values

Hofstede, Hall’dan tamamen farklı bir yöntem kullanır. Nicel araştırma yöntemleriyle gerçekleştirdiği çalışmasında 1968 ve 1972 yıllarında 72 ülkedeki 116.000 ABD’li bilişim teknolojisi şirketi IBM çalışanının işle ilgili değer yargılarını ve tutumlarını anket yoluyla inceler. Bu çalışma uluslararası karşılaştırmalı yönetim alanında şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı ve en büyük araştırmadır. Anket sonuçlarını psikolojik ve sosyolojik kavramlara başvurarak ulusal kültürlerin sınıflandırılması ve ölçülmesi için istatistiksel olarak kanıtlanabilen boyutlar yardımıyla geliştirir. Bu boyutlar farklı toplumları tanımlamak ve analiz etmek için objektif ve karşılaştırılabilir kriterler sağlamayı amaçlamakta ve toplumdan topluma nispeten farklı özellikler göstermektedir.

Hofstede’nin nicel araştırmaları sonucunda saptadığı altı boyut vardır: toplumların hiyerarşiye verdikleri önem doğrultusunda davranışların nasıl değişebileceğini açıklayan güç mesafesi, bireylerin hedefleri doğrultusunda topluma ne kadar ait olduklarını ve bunun kültürel farklılıklara etkisini inceleyen bireysellik – toplumsallık, toplumların kararlarını daha çok mantıksal mı yoksa duygusal temelde mi verdiklerini değerlendiren eril toplum – dişi toplum, bireylerin belirsiz durumlar karşısında verdikleri tepkileri inceleyerek toplumlar hakkında genel bir yargıya ulaşmayı amaçlayan belirsizlikten kaçınma, toplumları uzun vadeli kararlar (yatırım, girişim vb.) almaktan kaçınan ya da tam tersine bu tür kararları almaktan çekinmeyen olarak ikiye ayıran kısa vadeye dönüklük – uzun vadeye dönüklük ve bireylerin davranış serbestliği üzerinde duran, hevesli toplumlarda bireylerin kendi eğlence ve menfaatlerini ön planda tutarak hareket ettikleri, kısıtlı toplumlarda ise bireylerin toplumun ahlak ve değer yargılarını dikkate alarak davranışlarını sınırlandırdıklarını gözlemleyen heveslilik – kısıtlılıktır.

Şimdi En Başta Sorduğumuz Soruya Tekrar Dönelim: Kim Bu Interculturalist?

Interculturalist, yazının şu ana kadar olan kısmında ele alınan olgularla kuramsal ya da uygulamalı olarak ilgilenen kişidir.

Interculturalist, çokkültürlülüğün hâkim olduğu ortamlarda kültürlerarasılıkla karşılaşan insanların kültürel farklılıklar bağlamında çevrelerini nasıl algıladıklarını, kavramsallaştırdıklarını ve davranışlarını buna göre nasıl şekillendirdiklerini anlamaya çalışır. Odak noktası, insanın özellikle kültürel farklılıkla yani kendisine yabancı olanla yapıcı bir şekilde ilişki kurmayı içerir. Bunun için interculturalist, toplumsal kuralların özelliklerini inceleyebilir, bunları birbirleriyle ilişkilendirebilir (karşılaştırabilir) ve böylece kültürlerarası durumların daha iyi anlaşılmasına ve daha yetkin bir şekilde ele alınmasına katkıda bulunabilir.

Kültürlerarası iletişim alanı içeriğiyle yalnızca bilimsel bilgi kazanımına değil, aynı zamanda ekonomik kâr elde etme olanağına da imkân tanımaktadır. Hem meslek gruplarının profesyonelleşmesi, eğitimi ve dolayısıyla yeniden üretilmesinden sorumlu olan üniversitelerde hem de üniversite dışı bağlamlarda bu alanın fayda sağlayabileceği ileri eğitim mekanizmalarına duyulan bir ihtiyaç bulunmaktadır. 

Bir meslek sahibi olarak interculturalist, bireylere ve kuruluşlara kültürlerarası yeterlik ve kapsayıcı uygulamalar alanlarında kapasitelerini geliştirmeleri için eğitim ve danışmanlık desteği sunar. Farklı bakış açılarının anlaşılmasına yardımcı olarak herkesin kendini değerli hissettiği ve tüm potansiyelini ortaya koyabildiği iş yerleri ile topluluklar yaratmak için çalışır. Güven ve karşılıklı anlayışı geliştirmek amacıyla kültürel gruplar arasında aktif iletişim ve etkileşimi teşvik eder. Ayrıca, şehirlerin ve kuruluşların kültürel çeşitliliği etkili bir şekilde yönetmeleri ve inovasyon ile büyümeden faydalanabilmeleri için uygulanabilir stratejiler oluşturmalarına yardımcı olur.

Kuruluşlar

Interculturalistlerin daha geniş bir ağa sahip olmalarını desteklemek amacıyla kurulmuş uluslararası düzeydeki kuruluşların başında kültürlerarası etkileşimler üzerine disiplinlerarası araştırmaları destekleyen Uluslararası Kültürlerarası Araştırmalar Akademisi (International Academy for Intercultural Research – IAIR) ile kültürlerarası bir bağlamda uygulama, eğitim ve araştırma faaliyetleri yürüten eğitmenleri ve araştırmacıları hem kuramsal hem de uygulamalı düzlemde bir araya getiren Kültürlerarası Eğitim, Eğitme ve Araştırma Derneği (Society for Intercultural Education, Training and Research – SIETAR) bulunmaktadır.

logo europa | Kültürlerarasılık Üzerine: Interculturalist Kimdir?

SIETAR’ın logosu. Logo, iki iletişim hattının zıt yönlerden bir araya gelerek hem kültürlerarasılığın hem de eğitimin temelini oluşturan henüz ortaya çıkmamış potansiyeli temsil eden boş bir merkez oluşturmasını simgeler. Zıt yönlerden bir araya gelen eğriler, aynı görüntünün ters çevrilmiş versiyonlarıdır ve nereden geldiğimize bakılmaksızın temelde aynı olduğumuzu vurgular. Logo, görsel olarak bir göz, iki dalga veya iki el olarak algılanabilir. Kaynak: https://luboshcech.com/sietar

Türkiye’de Kültürlerarası İletişim Danışmanlığı

Türkiye’de kültürlerarası iletişimin iş dünyasındaki önemi günden güne daha iyi anlaşılmaktadır. Yirmi yılı aşkın süredir kültürlerarası iletişim danışmanı olarak çalışan Ferhan Alesi, bu alanda Türkiye’de çalışmalar yapan ve farkındalık yaratan öncü isimlerin başında gelmektedir. Ferhan Alesi, sahibi olduğu danışmanlık şirketi aracılığıyla çeşitli kurumsal firmalar için profesyonel olarak kültürlerarası eğitim programları ve atölye çalışmaları tasarlamakta ve yürütmektedir.

9F4568C9 6D66 4E5D 9105 53C0E4FED03C | Kültürlerarasılık Üzerine: Interculturalist Kimdir?

Türkiye’de kültürlerarası iletişim uzmanlığının öncü isimlerinden Ferhan Alesi

Son olarak gerek akademide gerek iş dünyasında bir meslek olarak kültürlerarası araştırmaların ve eğitimlerin, Türkiye’de iş dünyasının küresel sahnede önemli bir aktör olduğunu ve olmaya devam edeceğini göz önüne aldığımızda daha da gelişeceğini, öneminin artacağını, profesyonel ve günlük kullanımda karşımıza daha sık çıkacağını ve interculturalist kelimesinin Türkçeye “kültürlerarasıcı” ya da “kültürlerarasılık uzmanı” olarak tercüme edilip kazandırılabileceğini söyleyebiliriz.


KAYNAKÇA

Arasaratnam, L. A. (2017). Kültürlerarası yeterlik (N. Demirkol, Çev.). Kültürlerarası diyalogda anahtar kavramlar (No. 3). Center for Intercultural Dialogue. (Orijinal çalışma 2014’te yayımlandı.)

Barmeyer, C. (2012). Taschenlexikon Interkulturalität. Vandenhoeck & Ruprecht.

Barmeyer, C. I., Genkova, P. & Scheffer, J. (Hg.). (2010). Interkulturelle Kommunikation und Kulturwissenschaft: Grundbegriffe, Wissenschaftsdisziplinen, Kulturräume (S. 93–127). Verlag Karl Stutz.

Barmeyer, C. ve Busch, D. (2023). Meilensteine der Interkulturalitätsforschung: Biographien, Konzepte, Positionen. Springer VS Wiesbaden.

https://en.wiktionary.org/wiki/interculturalist

https://ferhanalesi.com/ABOUT-ME

https://medyaveiletisim.kulup.tau.edu.tr/hofstedenin-kulturel-boyutlar-teorisi/

https://www.linkedin.com/posts/robert-gibson-6a36a315_what-is-an-interculturalist-people-sometimes-activity-7366402657575403522-nO2y/

Welsch, W. (2000). Transkulturalität. Zwischen Globalisierung und Partikularisierung. In A. Wierlacher, D. Eggers, K. Ehlich, U. Engel, A. Kelletat, H.-J. Krumm, . . . K.-F. Bohrer, Jahrbuch Deutsch als Fremdsprache. Intercultural German Studies (Bd. 26, S. 327-351). Iudicium-Verlag.

 

Tan Öztopçu
Siyaset ve ekonominin küreselleşmesiyle bağlantılı olarak kültürlerarası bir bağlamda toplumların değişen dinamikleriyle ilgilenir.

    Bunlar da ilgini çekebilir

    Abone Ol
    Bildir
    guest

    0 Yorum
    En çok oylanan
    En yeni En eski
    Satır içi geri bildirimler
    Tüm yorumları gör

    Daha Fazla Kültür