İletişim ve Biyoloji
İletişimin aslında sadece biyoloji ile değil bir çok bilim dalı ile bağdaştırılabilir. Biyolojideki kesiştiği noktalardan biri de Hücre Sinyalizasyonu. İletişimin ve hücre sinyalizasyonu arasındaki bağı anlamak için önce iki kavramın da ne anlam ifade ettiğini anlamak önemli. Bu iki terim, her ne kadar alanları bambaşka olsa da, aslında anlamdaş sayılabilecek kadar yakın manaları tanımlarında barındırıyor.
İletişim
İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. İletişim tek kişiyle gerçekleşen bir süreci yansıtmaz. En az iki kişi olmalıdır ki, mesaj bir algılanma sürecinden geçebilsin ve anlam ifade edebilsin. Gelişim evresi, piktogramlar, ideogramlar, alfabeler, fotokopi makinesi, radyolar vb. ile günümüzde tek bir emojiye kadar gelmiştir. İletişimin 2 üst çeşidi vardır: sözlü ve sözsüz iletişim. Bu ana hat dışında var olan birçok çeşidi de vardır: sözlü, yazılı, görsel, işitsel, dokunsal, mesafesel… İletişim, kuramlar ve modeller ile anlamlandırılır ve aslında bambaşka etkilerin de iletişimin parçası olduğunu gözlemleyebiliriz. Bu modeller şu şekillerde örneklendirilebilir: Dairesel model, Düz model, Schannon ve Weaver modeli, Wilbur Schramm modeli, Aristo modeli…
Mesafesel İletişim
Mesafesel İletişim, mesafeler arası iletişim veya uzaktan iletişim (Distance Communication) kişilerarası iletişim modellerinden biridir. Esasında insanların zaman, yer ve kişilerden bağımsız iletişim sağladığı durumlarda ortaya çıkar. Mısırlıların bez, hasır ve yazı kağıdı olarak kullanmış oldukları papirüs kağıdına işledikleri motiflerin günümüze kadar ulaşmış olması ve bu ifadelerin şuan anlamlandırılıp bir iletişim süreci oluşturması, mesafesel iletişimin kanıtıdır. Katılımcılar arasındaki fiziksel boşluğun da, fizyolojik sınırların ötesinde de herhangi bir kişilerarası iletişim vardır denebilir.
Mesafesel iletişimin sinyalizasyon süreci ile bağdaştırılacak noktası aslında mesafelerin ve sözsüz iletişimin de, iletişim sürecine dahil olmasıdır. Günümüz iletişim, model, kuram ve maddelerinin önemli bir parçası mesafedir. Peki neden?
Araştırmalara göre; iletişimde verilen izlenimde, kelimeler yerine ses tonu ve vücut dili önem arz ediyor. Vücut diline dahil olan bir diğer unsur ise, mesafe. İnsanlarla konuşurken ne kadar yakın ya da uzak durduğumuz bile bu iletişime ve vermek istediğimiz mesaja dahil. Bu detay sözsüz iletişimin bir parçasıdır.
İnsanlar için gövdeden itibaren 35-40 cm içli dışlı mesafe, 40-80 cm samimi-kişisel mesafe, 80-200 cm sosyal mesafe ve bundan daha uzağı kamusal mesafe olarak adlandırılmaktadır. Edward T. Hall’ ın “Proxemics” araştırması da bu mesafe değerlerinin daha detaylı halinin teorisel dışavurumudur. Proksemikler; haptikler, kinesikler, vokaller ve kronikler dahil olmak üzere sözsüz iletişimin çalışmasındaki çeşitli alt kategorilerden biridir.
- Intimate distance (samimi yakınlık) fısıldama, sarılma veya dokunma.
- Yakın safha – 1 – 2 cm
- Uzak safha – 6 – 18 inches (15 – 46 cm)
- Personal distance (kişisel yakınlık) insanların ailelerini ve arkadaşlarını kapsayan etkileşimlerdir.
- Yakın safha – 1.5 – 2.5 feet (46 – 76 cm)
- Uzak safha – 2.5 – 4 feet (76 – 122 cm)
- Social distance (sosyal yakınlık) tanıdıklar çevresi ve bu yakınlık seviyesinde görülen kişiler ile etkileşimler içerisinde.
- Yakın safha – 4 – 7 feet (1.2 – 2.1 m)
- Uzak safha – 7 – 12 feet (2.1 – 3.7 m)
- Public distance (kamusal yakınlık) topluluğa konuşma gibi iletişim süreçlerinde.
- Yakın safha – 12 – 25 feet (3.7 – 7.6 m)
- Uzak safha – 25 feet (7.6 m) veya daha fazla
Bu doğrultuda, mesafeler duyguların dile getirilmesinde ve ilişkilerin tanımlanmasında önemlidir. Ludwig Wittgenstein‘in da ifadesiyle,
The human body is the best picture of the human soul.
Schannon ve Weaver Modeli
Bu modeli örneklendirmenin önemi, matematiksel veriler ile iletişimin kesiştiği noktaları temel alarak oluşturulmuş olmasından geçer. 1949 yılında Claude Schannon ve Warren Weaver tarafından ortaya atılmış iletişimsel bir modeldir. Bu modele göre iletişim beş elementten oluşmaktadır:
- Bilgi kaynağı: Mesajı oluşturan.
- Verici: Mesajları çözümleyerek sinyale dönüştüren.
- Kanal: İletiyi sinyale uyarlanmış halde barındıran.
- Alıcı: kod halinden tekrar mesaj haline toparlayan.
- Varış noktası: Mesajın ulaştığı alıcı.
Altıncı ek bir element olarak da sesin varlığından bahsetmişlerdir.
Örneklendirecek olursak; telefon içerisinde yer alan kablolar, kanaldır. Sinyal hale getirilmiş mesaj, elektrik akımını oluşturur. Verici ve alıcı, telefon ahizeleridir, ses ise çıkan cızırtıdır. (İletişimin temel öğelerinin arasında aslında; Alıcı, kaynak, kanal ve mesaj yer alır. Schannon ve Weaver modeli bu öğeleri genişleterek matematikselleştirmişlerdir.) Bu modeli diğer modellerden ayıran detaylardan biri doğrusal bir model olmasına karşın, önceki veya sonraki iletişim modellerinde var olan geri bildirimin yer almamasıydı.
Schannon ve Weaver dönemlerinde matematikçilerdi ve telefonlar üstüne araştırmalar yürüten bir laboratuvarda çalışıyorlardı, çalıştıkları süreç içerisinde telefon kanallarında saniye başına düşen bitin kapasitesi hakkında yaşanan sorunları gidermek için ampirik bir araştırma yürütmeye karar vermeleri sonrasında hem bilgisayar bilimine fayda sağlamış oldular hem de dilde olması gerektiğinden fazla sesler üstüne yeni bir teori ortaya attılar. Böylece bilgiyi ölçülebilir hale getirdiler ve iletişim bilimine matematiksel bir perspektif kazandırdılar.
İletişim denildiğinde modeller, kuramlardan önce akla gelen birçok terim vardır: Duman, hiyoroglif yazıları, para, sanat… Bunların dışında aslında akla gelmesi gereken bir diğer alan da fiziktir. İletişim ve fizik bu bağlamda bir çok şeyi ortak kümelendirebilir ama ne açıdan bağdaştırıldığı çoğu zaman kişinin özelinde kalır.
We see the world in terms of our theories.
Hücre Sinyalizasyonu
Hücre Sinyalizasyonu, hücrelerin birbirleri arasında veya çevresel faktörlere karşı iletişim ihtiyacına verilen bilimsel isimdir. Her canlı gibi bir canlıyı canlı yapan faktörlerden biri de o varlığın oluşumunda yer alan hücrelerdir. İnsanların ihtiyaç duyduğu gibi hücreler, organaller, hatta DNA’mız bile iletişime ve belirli bir aktarıma ihtiyaç duyar.
Tek hücreli ve çok hücreli organizmalar çevreye tepki vermek ve iletişim kurmak için çeşitli hücre sinyal mekanizmaları kullanırlar. Hücre membranı (Hücre Zarı) üzerinde bulunan reseptör proteinleri aracılığı ile bilginin birçok türüne hem cevap verebilir hem de algılayabilir hale gelirler. Buna örnek verecek olursak; cilt hücreleri dokunma bilgisine yanıt verebilir, hücre retinasındaki fotoreseptörler de ışığı algılayabilir.
Tipik olarak, hücre sinyalizasyonu üç adım içerir:
- Sinyalin alımı.
- Sinyal iletimi.
- Yanıt.
Bu süreç bizim halihazırda bildiğimiz iletişim süreçlerinin nerdeyse aynısıdır. Bu doğrultuda cansız ve gözle görülemeyecek kadar küçük olmasına rağmen, hücrelerin de kendi arasında bir iletişim süreci olduğunu varsayabiliriz.
Hücre ligandları (sinyal molekülleri) uyarı veya tehditle karşılaşan hücrenin sinyal oluşturmasında görevlidir. Bu aktarım reseptörler tarafından hücresel cevaba dönüşür. Hücrenin bu kod açığa çıkarma ve çözümleme sürecinde reseptörler, membran reseptörleri ve intrasellüler reseptörler olarak ikiye ayrılır. Memran reseptörlerinden alınan veri, intrasellüler reseptörlerce algılanır ve hücresel cevaba dönüşür. Bu sinyalizasyon süreci sonunda; hücre metobalizması, hücre hareketi, hücre çoğalması, hücre sağkalımı, hücre farklılaşması gibi bir hücre reaksiyon serisi oluşur. İletişimde olduğu gibi, hücre sinyal aktarım sürecinde de kısa ve uzun süreli mesajlar olur. Bu, hücrelerin moleküller aracılığıyla kimi zaman komşu hücreler kimi zaman da uzun mesafelere sinyal yollayabilmesini etkiler.
Tüm bu süreç ortak paydada birleştirilecek olunursa, canlı veya cansız tüm cisim veya nesneler arasında kodlanmış bir sinyal aktarımı vardır. İletişim, evrende yer kaplayan her türlü varlığın veya nesnenin ana süreçlerindendir. İletişimin olması için sözlere, kelimelere ihtiyaç duymayız. Barındırdığımız enerji ve kapladığımız yer bile iletişim sürecine dahildir.
Kaynaklar:
- Kullanılan alıntılar: Ludwig Wittgenstein, Thomas Kuhn; Erişim: 29.12.2020 https://www.azquotes.com/quotes/authors.html
- Prof. Dr. B. Aykut Arıkan, 2020, Türk-Alman Üniversitesi, “İletişim Bilimlerine Giriş” Basılmamış Lisans Dersi Notları, İrem Dölen
- Distance Communication, Erişim: 28.12.2020 https://www.oxfordreference.com/
-
Prof.Dr.Gönül kanıgür-Sultuybek Prof.Dr.Selma Yılmazer, HÜCRE SİNYALİZASYONU, 2019; Erişim: 28.12.2020 https://slideplayer.biz.tr/slide/15358504/
-
Sözsüz İletişimi Etkili Kullanmak, Erişim: 28.12.2020 http://www.yonetselzihin.com/
Konuyla alakalı başlangıç düzeyinde bilgi sahibi olmak için Khan Academy’nin “Cellular communication” adlı videosunu izleyebilirsiniz.