RÖPORTAJ | Tankut Çığır ile Bankacılık ve Dijitalleşme

Tankut Çığır ile Bankacılık ve Dijitalleşme

Günümüzde dijitalleşmenin etkileri pek çok alanda karşımıza çıkıyor. Dijital gelişmeler, diğer pek çok alan gibi bankacılık sektörünü de yakından etkiliyor. Endüstri mühendisliği bölümünden mezun olan ve şimdilerde kariyerini bankacılık sektöründe devam ettiren Tankut Çığır, kendisi ile gerçekleştirmiş olduğumuz röportajımızda bankacılık sektörüne ve geleceğin trendlerine dair sorularımızı yanıtsız bırakmadı.

Öncelikle sizi tanımak adına, bizlere kendinizden ve kariyer serüveninizden bahsedebilir misiniz?

2003 yılında Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2006 Marmara Üniversitesi’nden Engineering Management, 2016’da ise Sabancı Üniversitesi’nden Executive MBA Yüksek Lisans derecelerim var.

Sabancı Üniversitesi ile birlikte MIT’de de 2 haftalık bir girişimcilik liderlik sertifika programına katılma şansım oldu. İş hayatına 2002 yılında başladım. 2002-2005 yılları arasında ise farklı şirketlerde farklı pozisyonlarda çalıştım. Mühendislerin deneyimleyebileceği ARGE, Üretim Planlama vb. pek çok işi deneyimledim. 2005 yılında DenizBank’ta Pazarlama ekibinde Ticari Bankacılık yapılanmasında çalışmaya başladım.

Ardından askerliğimi tamamladıktan sonra Türk Ekonomi Bankası’nda çalıştım. 2007-2010 yılları arasında 4 yıl boyunca DWH ekibinde yer alarak iş analistliği yaptım. 2010 senesinde ise DenizBank’a geri döndüm ve İnsan Kaynakları Bilgi Yönetimi ekibinde başladığım yolculuğa 2016 senesinde Deniz Akademi sorumluluğu da eklendi. 11 senede 2 kez terfi etme şansım oldu. Halen İK Analitiği ve Deniz Akademi Grup Müdürü olarak görev alıyorum.

Özgeçmişinize baktığımızda pek çok farklı pozisyonlarda çalıştığınızı, şimdilerde ise  İK Analitiği olarak görev yaptığınızı görmekteyiz. İK Analitiği hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?

Mevcutta yürüttüğüm işlerden bir tanesi İK Analitiği. Bu ekibin içinde “Ücret ve Performans Ekibi”, “İK Sistemleri Ekibi” gibi pek çok farklı ekip mevcut.  Bankanın İK altyapısını (HRIS) ve İK süreçlerini iyileştirmek için yapılan projeleri yönetiyoruz.

Bankanın insan kaynakları bütçesini yönetmenin yanı sıra, bu bütçenin temel bütün kalemlerinin hesaplamasından (zam,bonus,primler vb.) ve süreçlerin uygulanmasından sorumluyuz. İK Analitiği kısmında ise, İK datasından yani çalışanların datasından daha iyi bir çalışan deneyimi ve daha iyi bir karar verme sistemi yaratmak için çeşitli analizler ve modeller kurguluyoruz.

Aynı zamanda Denizbank Akademi Grup Müdürü olarak görev yapmaktasınız. “Denizbank Akademi” ve “Denizbank Staj Programı” gibi gençlere yönelik projeler ile neyi hedeflemektesiniz?

Deniz Akademi, 2008 senesinde bankamızın 3 temel noktada gelişimi için kuruldu: Yeni mezun arkadaşları bankacı yapmak, bankaya içeriden yeni yöneticiler yetiştirmek ve banka kültürünü bankanın içerisinde yaymak. Bu bağlamda şimdiye kadar 30.000’e yakın bankacı yetiştirdi ve 800’den fazla yöneticiyi kendi bünyesinden yetiştiren bankamızda onları liderliğe hazırlayarak ilk liderlik deneyimlerine eşlik etti. Kültürü yaygınlaştırma görevini ise şimdi bir üst seviyeye çıkararak, topluma katkı ve toplum için fayda sunmak noktasına getirdi.

Bu bağlamda yaklaşık 1 yıl önce kurduğumuz “Deniz Akademi” kanalında Türkiye’nin en değerli eğitmenlerini ve en seçkin Youtuber’larını, Profesyonel Genç ve Yaşam başlıklarında Türkiye’de kendini geliştirmek isteyen tüm insanlarla buluşturuyoruz. Yaklaşık 110 bin abonemiz için haftada 3 içerik üreterek onlara kendilerini geliştirme yolculuklarında destek oluyoruz.

Deniz Akademi gençlerin kariyer yolculuğuna adım atmasına yardımcı olarak önemli ipuçlarına değiniyor. Peki sizin gençlere bu yolculuklarında tavsiyeleriniz nelerdir? Gençler kendini nasıl geliştirmeli, günümüzde hangi yetkinlikleri kazanmalıdır?

Veri okuryazarlığını arttırmak, İngilizce’yi kusursuz hale getirmek, sunum becerilerini geliştirmek, SQL & Python gibi konularda bilgi sahibi olacak adımları atmak, gündemi takip edip gelişmeleri iyi izlemek, “World Economic Forum”un yeni dönem yetkinliklerini takip edip bunlara yatırım yapmak gelecekte sizinle beraber mezun olacak arkadaşlarınızdan bir ya da birkaç adım önde olmanıza fayda sağlayacaktır. Aynı zamanda çalışmadan başarıya ulaşmak mümkün değil, dolayısıyla çok çalışmayı ve sürekli meraklı olmayı da öne çıkan özellikler olarak söyleyebilirim.

Sizce dijitalleşme ile birlikte geleceğin bankacılığında bizi bekleyen trendler neler olacaktır?

DenizBank, müşteri odaklı bir banka olarak doğdu ve bu sayede büyüdü. Dijital kanallarımızda da müşteriye bulunduğu her yerden, her cihazdan, dilediği an ihtiyaç duyduğu tüm hizmetleri en iyi deneyimle sağlamayı kendimize ilke edindik. Bu ilke doğrultusunda kanallarımızı sürekli geliştirmeye devam ediyoruz.

Geleceğin teknolojilerine yatırımda hız kesmeyerek, geçtiğimiz yıllarda hem kurum içi hem de kurum dışı girişimleri hazırlayacağımız platformumuzu hayata geçirerek inovasyon çalışmalarımızı, bankamızın inovasyon ve girişimcilik merkezi “Deniz Akvaryum” çatısı altında topladık. Açık inovasyon ve start-up etkileşim programı, kurum içi girişimcilik, yapay zeka ve robotik, Blockchain çalışmaları ve API teknolojileri başlıklarına odakladığımız Deniz Akvaryum’da hem kurum içindeki girişimci çalışanlarımızı destekliyor hem de dışarıda doğmuş ve bizimle büyümeyi tercih eden girişimlere çeşitli imkanlar sunuyoruz.

Deniz Akvaryum’un arkasından ise “Deniz Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu”nu hayata geçirdik. Bu oluşumları, hem bankacılık  hem de bankacılık dışındaki sektörlere hizmet etmek ve onlarla bağ kurmak üzere pozisyonladık. Bu oluşumların üzerine “NEOHUB” adını verdiğimiz iştirak şirketimizi hayata geçirdik.

Yenilikçi ve herkesin gelmeye can attığı cazibe merkezi olma misyonuyla yola çıkan NEOHUB, odağında yoğun olarak ihracatı bulunduruyor. Diğer yandan, banka elindeki data ve bağlardan ciddi modeller ve gelir kaynakları üretmeyi hedeflemekte.

Özellikle halkla ilişkiler sektöründe kültürel farklılıklar ve farklı iletişim süreçleri çok yakından gözlemlenebiliyor. Hayatımızın her zaman içinde olacak farklı kültürlerle doğru iletişim yolu nedir?

DenizBank’ın tüm hissedar süreçlerinde burada olan birisi olarak, rahatlıkla her şeyin iyi bir dinleyici olarak başladığını iletebilirim. DenizBank, 25 yıllık yolculuğunda Zorlu, Dexia, Sberbank ve ENBD hissedarlıkları görmüş bir banka. Bu da Türkiye, Belçika, Lüxemburg, Rusya ve BAE hatta şu anki hissedarımız ENBD ile birlikte pek çok farklı kültürden pek çok farklı çalışanla etkileşim olmayı gerektiriyor.

Örneğin şu an ENBD İK ekibimde Hindistan, İspanya, Rusya ve Çin kökenli iş arkadaşlarım var. Avusturya ve Almanya iştirakimiz DenizBank AG tarafında da 24 farklı ülkeden insanla birlikte çalışıyoruz. Tüm bu çokkültürlülükte iletişim tarzları çok farklı. Bu yüzden insan çok fazla deneyimle iyi bir dinleyici olmanın karşı tarafı anlamaya ve onunla empati kurmaya çalışmanın önemini anlıyor. Böylece zamanla tüm iletişim gerektiren konularda belirli bir güven ortamı yaratabiliyorsunuz.

---

Daha öncesinde, Ufuk Tarhan ile Fütürizm üzerine yapmış olduğumuz röportajımıza ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

---

Dijitalleşmenin insan kaynakları üzerindeki etkilerini Ebru Beyza Bayarçelik’in Mart 2020 yılında yayımlanmış “Dijital Dönüşümün İnsan Kaynakları Yönetimi Üzerine Etkileri” makalesinden inceleyebilirsiniz.