Sinema

Rezervuar Köpekleri Üzerine

Rezervuar Köpekleri (Reservoir Dogs), Quentin Tarantino‘nun 1992’de yönetmenliğini yaptığı ilk film. Filmi birkaç senaryo satıp filmin başrol oyuncularından biri Harvey Keitel ile finanse ederek o zamana göre bu kalitede bir film için “oldukça düşük bir bütçe olan” 1.3 milyon dolara mal ederek çeker ve film Amerika’da 3 milyon dolar ciro yapar. Beklentinin altında kalır ve bu, onlar için bir hayal kırıklığı olur. Lakin İngiltere vb. ülkelerde daha sonradan vizyona girdiğinde 6 milyon dolar gibi kazanç elde ederler. Ayrıca filmde Tarantino da yer alır.

Rezervuar Köpekleri Konusu

Birbirine karşı yabancı olan 6 suçlu, bir suç patronu tarafından elmas soygunu yapmaları için işe alınırlar. Hepsine patronları tarafından renklerden oluşan takma isimler verilmiştir, böylece birbirlerine duygusal açıdan çok fazla yaklaşamayacak ve herhangi bir yakalanma durumunda birbirleri hakkında itiraf edebilecekleri pek bir bilgileri olmayacak. Soygunun başarılı geçeceğinden ne kadar emin olsalar da soygun sırasında yersizce ortaya çıkan polisler nedeniyle aralarından 2 kişi vurulur, aynı zamanda birkaç polis memuru ve sivil de öldürülür. Geriye kalan üyeler soygun sonrası buluşmak için ayarladıkları mekanda bir araya geldiklerinde, aralarından birinin polis olduğundan şüphelenirler.

Rezervuar Köpekleri Başlangıcı – Bahşiş ve Yemek

Rezervuar Köpekleri İncelemesi

Bahşiş ve Yemek

Öncelikle, herkes ölüyor. Evet, bir Tarantino filminde şaşılmayacak bir durum. Filmde tüm ana karakterlerimiz ölüyor. (Birinin durumu belirsiz ona sonra geleceğiz) Neyse, filmin başlangıcında benim Tarantino filmlerinde hayranlık beslediğim “doğallık” içeren diyalog sahnelerinden biri yer alıyor. Soyguncularımız, soygun öncesi bir kafede oturmuş son derece günlük, argo muhabbetler eşliğinde yemek yiyerek biralarını içiyorlar. Patronumuz Joe hesabı ödemeye giderken herkesten garsonlar için bahşiş bırakmalarını istiyor, işte o sırada devreye Tarantino’nun filmlerinden alışık olduğumuz şu gereksiz ama çok güzel detaylar katan tartışmalardan birini yaşıyoruz. (Bkz: The Hateful Eight – Kapı Meselesi) Mr.Pink bahşiş vermeyi reddediyordu ve bu sırada çok güzel bir toplumsal yorumlama yaparak şu sözlerle toplum ve bahşiş konusunda bizi tekrar düşünmeye sevk ediyordu:

“McDonalds gibi yerlerde çalışan kişilere kimse bahşiş vermiyor, fakat sırf toplum böyle söylüyor diye bu gibi bir kafede çalışan garsonlara bahşiş vermeyince bu ayıp sayılıyor.”

Mr.Pink bu gibi sözlerle orada çok haklı bir tartışmaya sebep verip aralarından birkaçını ikna etse de Joe hesabı ödeyip geri geldiğinde Mr.Pink’e ağzının payını veriyor ve ondan bahşişi alıyor. Bu sahneden sonra film çok güzel bir jeneriğe giriyor ve karakterlerimiz gayet artistik bir şekilde takımlarıyla beraber yolda yürüyorlar.

Hızlı Bir Giriş

Jeneriğin ardından film, “çok geçmeden kan getirelim bari” diyen bir Tarantino’nun akabinde Mr.Orange’ın karnından vurulmuş olduğu halde kana bulanmış bir arabanın içinde panik halinde olan Mr.White ve Mr.Orange ile başlar. Tarantino filmi flashbackler ile donatmıştır ve bazı olaylar sürekli geriye dönerek anlatılır lakin ben burada size anlatırken çizgisel bir biçimde anlatacağım, Mr.Orange ve Mr.White ile kaçarken bir kadının arabasını çalmaya çalışırlar ve bu esnada Orange, kadın tarafından vurulur. Tabi kadını öldürerek arabayı çalarlar fakat olan olmuştur, ayrıca filmde oynayan Tarantino yani Mr.Brown’da bu araba çalma olayının öncesinde vurulması sonucunda ölür.

 

Rezervuar Köpekleri’nin Mekanı: Depo

Mr.White ve Mr.Orange arabada oluşan kargaşanın ardından buluşma noktalarına, depo’ya ulaşırlar. Mr.White, yani Larry, Mr.Orange’ı oğlunu sever gibi sevmektedir resmen ve Mr.Orange neredeyse ölmek üzeredir, paniği White tarafından dindirilir. Midesinden vurulmuştur ve White’ın dediğine göre mideden vurulan birisinin ölmesi çok uzun sürer, yani kurtulma şansı vardır. Bu sırada depoya Mr.Pink ulaşır ve Mr.White ile aralarındaki köstebeğin kim olduğu konusunda tartışmaya başlarlar, bu tartışma esnasının başlangıcını Tarantino bizlere çok güzel bir açıyla gösterir.

Uzaktan, kapı dışarısından tek bir açı ile beraber onları uzaktan izleriz, hatta Pink’in sadece sesini duyarız. Bizi adeta hikayenin dışarısında tutar, sadece uzak bir yerden izlememize izin verir. Bu sahnenin ardından film flashback’e girer ve Mr.White’ın Joe ile nasıl tanıştığını kısaca özetler. Burada güzel bir senaryo detayı vardır, diyaloğun başlangıcında Joe, White’ın eski ortağı/eşi Alabama’nın halini hatrını sorar. Bu, bize Joe ve White’ın uzun zamandır birbirlerini tanıdıklarını belirtir.

Rezervuar Köpekleri – Çekim Açısı

Rezervuar Köpekleri ve Polis

Orange bayılmıştır, White ve Pink tartışıyorlarken Mr.Blonde onları izleyerek kolasını içmektedir. Evet, Mr.Blonde soygunu herkesi vurarak mahvedip ortalığı karıştırdığı gibi aynı soğukkanlılıkla polisten kaçarken bir fastfood restoranında durarak kola ve patates alıp gelmiştir, ve gelmeden önce bir polisi de rehin almıştır. Rehin aldıkları polisi getirip içeride bir sandalyeye bağlarlar ve aralarındaki köstebeğin kim olduğunu sorgularlar, fakat yanıt alamazlar.

Mr.Orange yanlarında baygın bir halde yatmaktadır ve bu sırada içeriye Eddie Cabot girer. Pink ile White, Eddie ile birlikte suç kanıtlarını temizlemek için yola çıkarlar. Mr.Blonde ve Polis, Orange yanlarında baygınken bir arada kalmıştır ve Blonde, polise çeşitli işkenceler yapar. Kulağını kestikten sonra üzerine benzin döküp yakacağı sırada göğsüne ard arda mermiler yemeye başlar, Orange uyanmıştır ve tüm şarjörünü Blonde’a boşaltır.

REZERVUAR KÖPEKLERİ VE POLİS

Mr.Orange (Freddy) ve Tuvalet Hikayesi

Mr.Orange’ın adı aslında Freddy’dir ve bir polistir, Joe ile bir şekilde irtibata geçerek bu soygunun içinde yer almayı başarır. Köstebek olduğunun anlaşılmaması için rolüne tam olarak uymak zorundadır, bunun için de “tuvalet hikayesi” adında bir hikayeyi sonuna kadar ezberlemek durumundadır. İşte bu hikayenin çekimi tam bir ustalık eseridir.

Tarantino, Rezervuar Köpekleri filminde genel olarak sinemada neredeyse hiç kullanılmayan bir kurgu tekniği kullanır, olay ve zaman ilişkisini birbiri içine sokarak bunu o kadar güzel uydurur ki bir hikayenin anlatımı için gereken onlarca dakikadan bizi kurtararak çok daha efektif bir 7 dakikada bize tüm tuvalet hikayesini en kısa, en komik ve en heyecan verici haliyle sunar. Sizin için bir video bırakmak istemiştim lakin Türkçe alt yazılısı ya da dublajlısı yoktu, ingilizce orijinali vardı ve onun da görüntüsü çok bozuktu. Kendiniz “Rezervuar Köpekleri Toilet Scene” diye aratarak ya da filmin 68.dakikalarını açarak bu sahneye ulaşabilirsiniz. Anlatım olarak saygı duyulması gereken başarıya sahip bir sahne, zekice.

REZERVUAR KÖPEKLERİ – TUVALET HİKAYESİ

Köpekler Birbirini Isırıyor

Mr.Orange’ın köstebek olduğunun bize anlatıldığı flashback tuvalet sahnesinin ardından Joe, Eddie, Pink ve White içeri girerler. Blonde öldürülmüş, polisin kulağı kesilmiş ve Orange hala kan kaybetmektedir. Orange olan biteni biraz anlatarak “polisi öldürüyordu, beni ve polisi içeride canlı canlı yakacaktı, delirmişti ve elmasları alıp kaçacaktı” gibi cümleler sarf eder, fakat nefesini boşa tüketmektedir çünkü Blond’un Joe ve Eddie arasındaki bağını bilmemektedir.

Blonde, Joe için 4 yıl hapis yatmış ve Joe’nun adını vermemiştir, Eddie’de Joe’nun oğludur zaten ve Blonde ile iyi arkadaşlardır. Joe ve Eddie buna inanmayarak Orange’ı orada öldürmek isterler fakat White da en az Orange kadar onlara yabancı olduğundan dolayı ve Orange’ı oğlu gibi sevdiğinden dolayı onu korumayı seçer, Joe’ya silah çeker ve Orange’ı vurursa onu öldüreceğini söyler. Bu durumda üçlü bir silah çekme üçgeni karşısında kalırız. White Joe’ya, Eddie White’a silah çeker. Orange’ın şarjörü bitmiştir. Normalde bu gibi sahnelerin uzatılacağını, garip gerginliklere girileceğini düşünürüz, klasik filmlerde böyle olur, özellikle Türk filmlerinde. Lakin Tarantino bu sahneyi çok kısa keser, hepsi birbirine ateş etmeye başlar ve Joe ile Eddie ölür, White ağır yaralanır.

Pink bu üçgenin dışında kalmıştır, saklanarak olan biteni izlemiştir. Bu olayın ardından elmasları alıp koşarak oradan uzaklaşır, White ise Orange’ın yanına gelerek üzgün olduğunu ifade eder, ikisi de ağır yaralanmıştır, Orange ölümün soğukluğunda White’a karşı duyduğu pişmanlıktan dolayı polis olduğunu White’a itiraf eder. Bu sırada dışarıdan silah ve polis sireni sesleri gelmektedir. Büyük ihtimalle Pink yakalanmıştır, çünkü Orange deponun yerini polislere zaten vermişti ve polisler hazır bekliyorlardı, lakin geç gelmeleri White ve Orange’ın ölümüne sebep oldu, aynı zamanda içeride bağlı polisin de. Orange, köstebek olduğunu itiraf ettikten sonra White’ın sinirleri bozulur, silahı Orange’a dayar ve içeriye polisler dalar, birkaç saniyelik gerginlik ve belirsizlik sonrasında White, Orange’ı vurur ve ardından polisler de White’ı vurur.

İşte Tarantino stili filmlerin kökü bu filmdir, Tarantino bu filmin ardından çekeceği filmler ile beraber sinemada “tarantinovari” ismi verilen ve onun filmlerine benzer kurgu ve senaryo biçimini yansıtan bir sıfat yaratacaktır.

Rezervuar Köpekleri – Ölüm Üçgeni

Rezervuar Köpekleri ve Bilinmeyenler

Filmin İsmi Neden Rezervuar Köpekleri?

Yaygın anlatılan bir hikayeye göre; Tarantino bir video dükkanında çalışmaktadır ve gelen müşterilerden birisi ondan Louis Malle’in 1987 yapımı “Au Revoir Les Enfants” adlı filmini istediğinde Tarantino filmin ismini bir türlü telaffuz edememiş ve “Boşver, ben ona “Reservoir Dogs” diyorum..” demiş. Fakat gerçekte birisi Tarantino’ya filmin isminin neden böyle olduğu sorduğunda ise Tarantino, buna cevaben “Bir anlamı yok, öylesine.” diyormuş.

Rezervuar Köpekleri Oyuncuları

Filmde gördüğümüz Mr.Pink rolünü aslında Tarantino kendi için yazmış, fakat sonra bu rolü Tim Roth‘a vermiş. Lakin rol Tim Roth’a da kalmamış, en sonunda Steve Buscemi oynamış ve aynı zamanda Michael Madsen yani Mr.Blonde’da seçmelere ilk Mr.Pink için girmiş. Tarantino da Mr.Brown rolünü canlandırmış, ve açık söylemek gerekir ki kötü bir oyunculuk sergilemiş. Lakin onun filmde olması bana ayrı bir zevk katıyor, olmalı mıydı diye sorarsanız evet olmalıydı. Böylesi daha hoş.

Rezervuar Köpekleri – Mr.White ile Mr.Pink

Rezervuar Köpekleri ve Çekim Bütçesi

En başta belirttiğim gibi bu Tarantino’nun ilk filmi ve yapımcılar Tarantino’ya güvenmiyordu, lakin Harvey Keitel (Mr.White) senaryoya çok güvenmişti ve birikmiş parasının bir miktarını bu film için vermeyi kabul etti. Tarantino’nun da yazıp sattığı senaryolarından kazandığı birikmiş parası vardı ve çekime başladılar, bütçeleri 1.3 milyon dolardı ve film için çok yetersizdi. Bu yetersizliğin doğurduğu sonuçlardan bazıları şunlar:

  • Tarantino ilk önce filmi kendi başına, toplam 90 bin dolara mal ederek tek mekanda (depo) geçecek şekilde çekmek istiyor, fakat daha sonra Harvey Keitel senaryoyu çok beğeniyor ve bir yapımcıyı Tarantino’nun bu projesi için ekstra bütçe çıkması konusunda ikna ediyor. Ardından sete girerken bütçeleri 500 bin dolar kadar oluyor, film bittiğinde Tarantino flashback sahneleri de eklemek istiyor ve bütçeleri 1.3M$‘a çıkıyor, ekstra olan 800 bin doları nasıl buldular pek bilgim yok, muhtemelen yapımcı ek bütçe çıkmıştır.
  • Filmde oyuncuların giydiği takımlar kendilerine ait. Yeni takımlar almadılar veya kiralamadılar.
  • Filmde 4 kişi Joe’nun yanına giderlerken kullanılan araç, aslında oyunculardan birinin aracı. Kiralık değil.
  • Filmin senaryosu 25 günde yazılmış ve 35 günde çekimler tamamlanmış, 35 gün aslında çok kısa bir süre fakat prodüksiyon kirasının daha fazla artmaması için kısa tutmak durumunda kalmışlar.
  • Filmde kullanılan depo aslında bir cenaze levazımatçısı. Mesela alttaki görselde Mr.Blonde’un üzerinde oturduğu şey bir cenaze aracı.

Rezervuar Köpekleri Çekim Mekanı

Rezervuar Köpekleri ve Esin Kaynakları

Rezervuar Köpekleri filmi özellikle Stanley Kübrick‘in The Killing filminden esinlendi, hatta Tarantino bu konuda “Rezervuar Köpekleri benim The Killing’im” demiş, çünkü Tarantino’nun filmlerden esinlenmekle ilgili ego açısından herhangi bir problemi yok, her filmden esinlenebileceğini söylüyor. Bu konuda sözlerinden biri şöyle:

“Şimdiye dek yapılmış her filmden bir şeyler çalabilirim. Filmlerimde birinden bir şeyi, öbüründen başka bir şeyi alıp karıştırabilirim. Eğer izleyiciler bunu sevmiyorsa, seyretmesinler. Her şeyden esinlenebilirim. Büyük sanatçılar böyle yaparlar, herhangi bir bağlılık yeminleri yoktur.” (İngiliz Empire dergisi, Kasım 1994)

Ayrıca filmdeki Mr.Blonde karakteri ünlü Amerikan oyuncu Lee Marvin düşünülerek yaratılmıştır, bu yüzden adı Mr.Yellow değil Mr.Blonde yani Bay Sarışındır. Lee Marvin, The Killers filminde oynayan sarışın bir aktördür ve Tarantino, o aktörün oynadığı rollere istinaden Mr.Blonde karakterini yaratmıştır. Hatta filmin orta kısımlarında Blonde, White’a “Sen de Lee Marvin hayranısın değil mi?” diye bir soru sorar.

 

Rezervuar Köpekleri Tarantino Mr.Brown

 

Özet

Rezervuar Köpekleri hızlı başlayan ve hızlı biten bir film, hareket neredeyse hiç kesilmiyor ve karakterler arasında hep bir gerilim mevcut. Tarantino, Mr.Brown rolü ile çok kaliteli bir oyunculuk sergilemese de oyunculuklar gayet kaliteli, renkler güzel, müzikler yerinde. Bir filmi değerlendirirken önemli olan ne kadar çok müzik kullanıldığı ya da ne kadar kaliteli müzik kullanıldığı değil, ne kadar uygun kullanıldığıdır. Filmlerde sessizliğin çok önemli olduğu noktalar olur ve bu filmin çoğu sahnesinde müzik kullanılmadı, bu filmin havasına da uyacak bir hareketti.  Karakterlerin sesini, o kargaşayı ve o gerilimi ayrı bir şekilde hissettiriyordu bu sessizlik unsuru. Tabii filmin bütçesi daha yüksek olsaydı müzik konusunda çok daha farklı şeyler yapabilirlerdi.

Tüm bunların içinde filmi üst düzeye çıkaran en büyük etken ise, kesinlikle kurgu. Kurgu bu kadar iyi yapılmış olmasaydı bu film tarihe karışıp kaybolabilirdi, fakat o kadar sıra dışı ve akıcı bir kurguya sahip ki, bunların toplamı bu filmi bir efsaneye dönüştürüyor.


Kaynak: IMBD – Reservoir Dogs

Bu yazı en son şu tarihte düzenlendi 29 Mart 2021 16:45

Selman Şeref

Türk-Alman Üniversitesi'nde Kültür ve İletişim Bilimleri öğrencisi. Sinema ve fotoğraf meraklısı, Webmaster. // Mezun '21