İnsanlığın var olduğu günden bu yana aynı olaylara farklı toplulukların farklı tepkiler vermesi merak konusu olmuştur. Peki nedir farklı kültürlerin aynı olaylara bu kadar farklı tepkiler vermesinin sebebi? Aslında hiçbir zaman kesin bir cevabın verilemediği bu soruyu Geert Hofstede’nin nasıl ele aldığını bu yazımızda inceledik.
Geert Hofstede 2 Ekim 1928 doğumlu, Hollanda asıllı, kültürler arası farklılıklar ve etkileşimler üzerine çalışmalar yapmış yazar, sosyal psikolog ve psikologtur. Hofstede’nin yapmış olduğu çalışmalar çoğu alandaki kültürel farklılıkların yol açtığı sorunlara ışık tutmuştur. Hofstede kültürleri ‘Ulusal’ ve ‘Örgütsel’ olarak ikiye ayırmış ve bu ayrımdan da literatürde “Kültür Kuramları” olarak geçen 5 maddeye ulaşmıştır.
Güç Mesafesi toplumların hiyerarşiye verdikleri önem doğrultusunda davranışların nasıl değişebileceğini açıklar. Güç Mesafesinin az olduğu toplumlarda astların üstleri ile ilişkilerinde daha rahat oldukları ve verilen kararlarda daha fazla söz hakkı sahibi olup eleştirel davranabildikleri gözlemlenebilirken bu mesafenin çok olduğu durumlarda astların bulundukları durumu sorgulamayıp daha kabullenici davrandıkları gözlemlenmiştir. Gücün sosyal yapıya eşit dağıtılıp dağıtılmadığını sorgulayan kuram güce yakın toplumların farklılıkları kabullenmeye yatkın olduğunu da göstermektedir.
Bireylerin hedefleri doğrultusunda topluma ne kadar ait olup olmadığını ve bunun kültürel farklılıklara olan etkisini inceleyen kuram, eğer bireyler kendi çıkarlarını düşünüyor ve kendilerini toplumdan bağımsız görüyorlarsa bireysel toplum; fakat bireyler kararlarını toplumun değer ve yargılarına göre şekillendiriyor ve toplumun çıkarından bağımsız bir çıkar göz etmiyorsa toplumsal toplumdur şeklinde özetlenebilir.
Kaynaklara göre ulusal gelir düzeyinin arttığı toplumlar bireysel topluma dönüşmeye başlar.
Bu kuramda ise mantıksal veya duygusal çerçevede verilen kararlar bu toplulukların hangi toplum türüne ait olduğunu belirler. Bir toplum kararlarını mantık çerçevesinde alıyorsa eril toplumdur çünkü bu kuram belirlenirken geçmişten beri mantık ve sayısallığın erkeklerin baskın özelliği olduğu göz önünde bulundurulmuştur. Bu kanıya göre dişi toplumlar karar alma sürecinde duygusal davranışlar çünkü kadınların da duygusal oldukları kabul edilmiştir. Fakat son yıllarda bu genellemeye karşı çıkıldığı için bu kuram Mantıksal Toplum-Duygusal Toplum olarak da literatürde geçmektedir.
Belirsizlikten Kaçınma kuramı bireylerin yaşadıkları belirsiz durumlar karşısında verdikleri tepkileri inceleyerek toplumlar hakkında bir yargıya ulaşır. Belirsizlikten kaçınan toplumların sonucu hakkında tahmin yürütemedikleri olaylarda daha gergin, stresli ve dolayısıyla düşük verimli oldukları gözlemlenmiştir. Belirsizlikten kaçmayan ve belirsizliğin var olması gereken bir olgu olduğunu düşünen toplumların ise sonucu hakkında yorum veya tahmin yapamadıkları durumlarda daha rahat davrandıkları yargısına ulaşılmıştır.
Zaman Oryantasyonu olarak da bilinen bu kuram toplumların yaşantılarını zaman kavramını sıklıkla göz önünde bulundurarak şekillendirmelerini incelemiştir. Kısa vadeye dönüklük gösteren toplumların vadesi uzun kararları almaktan kaçındıkları (yatırım, girişim vs.); uzun vadeye dönüklük gösteren toplumların ise etki etmesi uzun sürecek kararları almaktan kaçınmadıkları belirlenmiştir.
Araştırmaların devam etmesi ve zaman içerisinde kültürlerin kendi içlerinde gösterdiği farklılıklar doğrultusunda ‘Serbestliğe Karşı Sınırlama’ olarak adlandırılan kuram bireylerin sergiledikleri davranışlarının serbestliği üzerinde durur. Hevesli olarak adlandırılan toplumlarda bireylerin kendi eğlence ve menfaatlerini düşünerek davrandıkları; kısıtlı olarak adlandırılan topluluklarda ise bireylerin toplumun ahlak ve değer yargılarını göz önünde bulundurarak hareketlerini sınırlandırdıkları gözlemlenmiştir.
Hofstede’in araştırmaları sonucunda ulaştığı bu 6 kuram bireylerin kültürler arası farklılıkların oluşma sebeplerini kavrayabilmesi ve bu sayede farklı kültürlere karşı toleransının artmasını sağlar.
Kaynakça:
Bu yazı en son şu tarihte düzenlendi 29 Mart 2021 16:43
Okuyucular ne diyor?
Emeğine sağlık Ebrucuğum, çok başarılı bir makale olmuş.
Ebru Hanım elinize sağlık, gerçekten çok yararlı olmuş.